Monday, September 28, 2009

Sonbahar ve Yolculuk



Sonbahar mevsimlerin en güzeli.Bitter çikolata kıvamında.Melankolinin verdiği acının bile bir bağımlılığı,güzelliği var.Donmadan hafiften üşümek,hırkaların ortaya çıkışı,rüzgarın savurduğu yapraklar,kahve ve lake of tears eşliğinde yağmuru izlemek şahane.Hava daha erken kararmaya başlar ama günün çoğunda aksamı yaşamayız falan.

Kışı da severim aslında ama kışın başlangıcında hafiften hissettiğim depresif ruh hali kışın ortalarına doğru depresyona sonuna doğru çıldırışa doğru gider hep.Hayır yani sadece ben olsam neyse çevremde hemen hemen herkes benim gibi oluyor deliler birliğini kuru veriyoruz.

Ergenliğim den beri gelenektir şehri terk etme planları yapılır böyle zamanlarda,ben dahil herkes.Ki artık hiç kimse diğerinin ne depresyonunu ne de gitme planlarını ciddiye alıyor.Eskiden duygu sömürüsü için ne pis malzemeymiş,peh.Zaten şimdiye kadar giden de olmadı.

İki gündür elimde takvim gitme planı yapıyorum.Ama bu defa başka,öyle duygusal ergen travması falan değil.1,5 yıldır sadece 5 gün tatil yaptım(seminer için gittiğim şehirler sayılmaz banane),yazı bunala bunala geçirdim,eğer kış başlamadan bir yerlere gitmezsem kışın sonunda gelen çıldırış moduna başında gireceğimden korkuyorum.
Müdürümü de ikna edebilirsem 15 günlüğüne Eskişehir,İzmit ve İstanbul ziyareti yapmayı planlıyorum bakalım.Eski dostları falan görmek iyi gelir umarım.
Düşündüm de sonbahar ve tren yolculuğu da çok yakışır birbirine.Evet evet tren..

5 comments:

Volkan said...

kadife giymeyi de unutmayalım ;)

Prometheus said...

sonbahar candır sonbahar kan...

arinna said...

kadife elbiseme bakmıstım daha dün biraz daha soğusunda hava giyeyim diye :)

sonbahar candır kadınların heray dönemsel yasadıkları duygusallığa erkekler de sonbaharda giriyo çok eğleniyorum :P
Buralarda sonbahar uzun sürüyor oyüzden cok seviniyorum

Griffith said...

Eskişeer cıvıl cıvıldır şimdi var yaa...

arinna said...

Eskişehirin şu aralar buz gibi bir cıvıltı yasattığını duydum :)