Wednesday, September 30, 2009
Monday, September 28, 2009
Sonbahar ve Yolculuk
Friday, September 25, 2009
İzmir Açılımı
Wednesday, September 23, 2009
Çocuksuz ve Mutlu
Monday, September 21, 2009
Sweeney Bülent
Şimdi sakin kafayla düşününce saygı duyuyorum yahu.Türünün tek örneğine sık sık uğramayı düsünüyorum.Enazından kulak tecavüzü yasatmayan yerler varmış bunu öğrenmiş oldum.
Tuesday, September 15, 2009
Sunday, September 13, 2009
Lovely Complex
Pazar sabahı miskinliğiyle misafirim Rüzgar hanımı kahvaltı sonrası Lovely Complex izletmek üzere pc'nin karşısına oturttum.Büyük nimet bu animefreak.tv.Eskiden serileri ve altyazılarını indirmek için anam ağlardı,simdi beklemeksizin hazıra konuveriyorum site sayesinde.Allah yapanlardan razı olsun ne diyeyim.
Biranda lise yıllarımıza döndük anime sayesinde.Kavga kıyamet komedi ikilisi tadında takıldığı en yakın arkadaşına bir süre sonra aşık olan bir kızımızı anlatıyor anime.
Hayatta pek çoğumuzun başına gelmiştir enyakın arkadaşa aşık olma durumu.Aynı anda ikinizinde dudaklarından dökülen aynı kelimeler,onunla konusurken dünyadan kopmak,yapılacak tüm aktiviteleri onsuz düşünememek,herhangi bir şeyi ilk onunla paylasma hevesi,mutluluk,üzüntü vs.
Bir yandan aradaki cinsiyet farkını gözetmeksizin kurulan iletişim sonrasında ya beni kadın-erkek olarak görmüyorsa korkusuna dönüşür.Zamanında ensesine şaplak attığınız insan ona akan romantik duygularınızı anlayamıyorsa garipsememek gerekiyor diye düsünüyorum.
Yine de ilişki dediğimiz şey havada uçuşan kalpler eşliğinde sevdiceği öpmek,sarılmak,aşk sözcükleri sarfetmekten ileri birşey.Eğer sevgilinle dost olabilirsen senelerce sıkılmadan,sorgulamadan,savaşmadan yürüttüğün bir ilişkiye kavuşabilirsin.Belki bundandır en yakın arkadaşa aşık olma sorunsalı.
Lovely Complex'te en yakın arkadaşa aşkı ilan etme probleminin yanı sıra kızımızın yaşadığı en büyük sorun aralarındaki boy farkı.Malum Japonya'nın çoğu minik insanlardan oluşmakta.172 boyla zaten insanların gözüne dev gibi görünen Koizumi kendisinden 14 cm kısa bir erkeğe(Otani) aşık olunca boy problemi hepten canını sıkmaya başlar.Tek umudu Otani'nin uzamasıyken,sağlık taraması sırasında 2cm daha uzamış olduğu ortaya cıkan Koizumi'nin 2milimetre uzadığı için sevinen Otaniyi görünce nasıl sinir krizleri geçirdiğini düşündükçe gülüyorum hala.
Türk kadını standartlarının üstünde olan boyum yüzünden yakın hissettim kendimi Koizumi'ye.Sıraların en arkasında oturma durumu,eski hayatında zürafamıydın yavrum sen espirileri,sürekli düz taban ayakkabı giyme sorunu,çok iyi bir ilişki yaşayabilecekken boy sorunu yüzünden başlamadan biten hisler misler vs..
Hadi kendi içinde bazı şeyleri aşıyorsun bu defa mahalle baskısı başlıyor" o ne la yanındakini çantan niyetine mi taşıyorsun ehi ehi","aha noktayla virgül","deveyle cüce".Yazık günah yahu,belki çok mutlu bir çifti, ne kadar kötü yönde etkilediklerinin bilincinde olmayan kötü kalpli insanlar bunlar.Takmamak lazım(ühühühühühü).
Herneyse vurdu kırdıdan sıkılan bünyeme ilaç gibi gelen bu sevimli anime 24 bölümlük bir seri.isterseniz www.animefreak.tv adresinden izleyebilirsiniz.
Size boy kaygısı olmadan yaşayacağınız bir ilişki ve bol animeli günler diliyorum.
Friday, September 11, 2009
Twitter'a attığım pati
Etrafımda kullanan birkaç kişiye sorup soruşturup ne olduğu hakkında kendimi tatmin edemeyince ben de gireyim kendim öğreneyim dedim.
Avea bedava mesaj olayını çıkarmadan önce aman tek mesaja sığdırayım diyeceklerimi,nerden boşluğu kırpsam,hangi kelimelerin ünlü harflerini yok etsem sefilliği birden bire hortladı benim için.Karakter sınırı koymuşlar,artık kısa cümleler kurun diyor site sahipleri.Anlatmak istediklerim bir türlü istediğim anlamı yakalayamıyor yahu.Ne zorum varsa anlatmaya çalısıyorum yinede.
Geliştirilen bir uygulamayla orada yazdıklarım aynen durum iletisi olarak feysbuk'a yansıyor enazından iki sitede efor sarfetmekten kurtuluyorum.
Sıkıcı bulduğum twitter'dan neden üyeliğimi silmediğime gelince,erdil yaşaroğlu'nun,küçük iskender'in ve serra yılmaz'ın iletilerini ilginç ve eğlenceli buluyorum.
Bakalım yeni oyuncağımdan nezaman sıkılacağım.
Üyeliğimin linki'de şuymuş : " http://twitter.com/pisice"
Hadi bakalım...
Monday, September 7, 2009
Hayatım işimdir psikopatlığından uzak ve mutlu
İnsan yıllarca uzmanlaştığı,üstünde eğitim gördüğü mesleği bırakıp yepyeni bir işe girişiyorsa kendini farklı bir gezegene sürülmüş gibi hissediyor.Terimler,kelimeler yabancı,iş ahlakı farklı her an mal yaftası yeme korkusu..Allahtan zeka seviyeme göre dandik bir işle uğrasıyorum da rezil olma riskimi aza indiriyorum.Benim sorunum bana çok boğucu gelen bir zihniyetin ortasında günün çoğunu geçiriyor olmak.
Yazılım sirketlerinde çalısırken hersey daha farklıydı,iş sürekli ensemdeydi ama etrafımda benimle aynı zihniyete,zevklere sahip insanlar mevcuttu.Şuan maruz kaldığım orta yaşlı kadınlar,onların zevkleri ve beni içlerine çekme çalısmaları,şiddeti ozamanlar cok uzaktı.Boş anlarımızda domates salçası nasıl yapılır bebek götü nasıl pişikten kurtarılır konuşmaları yerine hangi online strateji oyununa baslamalıyız tartısmalarına girerdik.
Yine de alıştım.Başta böyle durumlarla astral seyahat yaparak baş etmeyi bile düşünmüştüm ama insanın zamanla alışamayacağı şey yokmuş.Hatta bazen coşup tansaşta et ürünlerinde indirim varmış müjdesi verip bütün odayı sevinçlere gark edebiliyorum.
Pişman değilim.Gözlerimi kapattığım zaman akan kodlardan kurtuldum,işten anlamayan şirket sahiplerinin saatte bir telefon açıp iş nezaman biter sorularından,patronun karşısında yamulmaktan,arkadaslarım geyiğin dibine vurmuşken hangi raporlamayı kullansam kabusundan,hayatı ve olayları algoritmaya döküp çözmeye çalısmaktan,yozlastım atılısım yakındır korkusundan,sürekli takip etmek zorunda kaldığım sertifika programlarından,iş yetiştirmek için sabahlamaktan ve karşılığını birtürlü alamamaktan kurtuldum.
Evet,turşu yapılırken püf noktaları nelerdir,şimdi açığımı müdüre hangisi daha çabuk ispiyonlayacak tahminleri artık beni yıpratmıyor.Zaten işten atılmam deveye hendek atlatmaktan daha zor.
İş hayatında kendimi parçalamadığım için yozlasıyorsam eğer bu benim umurumda falan değil.Hiçbir zaman işi için yaşayan ve bundan zevk alan bir insan olamadım.Saatin iş çıkışını göstermesi benim için gece uykusundan sabaha uyanan bir insanın ruh haline eş değer.Sanki yaşam iş bittikten sonra başlıyor.Ayrıca öyle işe yaramak,faydalı bir insan olmak zırvalarına da inanmıyorum iş hayatında.Hayrına mı yapıyoruz allasen?İşin içindeki para sanki önemsiz ayrıntı!Sanki o parayı hayatta özgürce istediklerimizi yapabilmek için özgürlüğümüzü satarak kazanmıyoruz.Geçin lütfen bu ayakları.Kaç kişinin mesleği dünyayı kurtarıyor,kahramanlaştırıyor ki?Ben o masa da oturmasam bir başkası elbette çarkı döndürecek.Birtek bana ait süper güçlere sahibim sanki!Peh!Tembelim ama enazından hayatımı bir baskasının sırtından geçirmeyecek kadar çalısma askına ve sorumluluk duygusuna sahibim.
Hem su anda ki meslektaslarıma göre süper iş bitiriciyim,onlardan daha fazla iş yapıyor ve sorumluluk alıyorum,eski çarkın yeni yüzü olmus gibiyim bir bakıma.Enazından iş hayatım psikolojimin .mına koymuyor artık.
Neyse benim gibi tembel hayvan kırmalığı varsa genlerinizde memur olmayı size de tavsiye ediyorum.Şimdi uyumaya gidiyorum.Herzamanki gibi 8-5 arası devrelerim tamamen açık olmayacağı için,güne aksam saatlerinde merhaba diyeceğim...