Friday, February 18, 2011

Yazmaya Uyanmak

Bazı günler yazmaya uyanıyorum.Ruhum geceden başlıyor konuşmaya.Rüyamın ortasında bile dile geliyor.Uzun zamandır suskun kalmış,yaptıklarımı uzaktan izlemiş düşüncelerini biriktirmiş ve artık benimle konuşma zamanı gelmiş demek oluyor bu.Genelde hüzün yüklü oluyor konusmalarımız.Sitem birazda.İçim acıyor o konuşurken,duymamak için kulaklarımı tıkama,arkamı dönüp gitme şansım olmuyor.O ağlıyor,bağırıyor,nasihat veriyor,isyan ediyor.

Sebebi benim,sebebi tercihlerim,yaşadıklarım.
Bazen yükselen sesler,değişimimin sancıları oluyor,bazen ifade edemediklerimin,bazen suskunluğumun.
Ne kimseye anlatabiliyorum kendimi,ne içimdeki sese yanıt verebiliyorum.Teselliler dostlar için var insanın kendi yarasına merhem olamıyor.

Bu zamanlarda alt benliğime en güzel hediye yazmak oluyor.Yazdıktan sonra geri dönüp okuduğumda kendime ait olduğunu hatırlayamamak sürpriz oluyor.
Çoğu zaman yazmamın imkansız olduğu anlarda konuşmaya başlıyor benimle.Otobüste,metroda,toplantıda,sokakta vs kağıda dökemediklerim yüreğimi tırmalıyor.
her şeye rağmen seviyorum bu ruh halimi.Uzun zamandır görmediğim bir dostla söyleşmek gibi,kendimi büyüteç altına alıp üçüncü bir gözden bakmak gibi.Akıtamadığın göz yaşlarını,ruhunun derinden gelen sesini yazıya dökmek sıradan bir kağıdı nasıl da kutsallaştırıyor insan için. ..

2 comments:

Mehmet Bilgehan Merki said...

yazıyorum diyorsunuz ama ne kadar az yazıyorsunuz. ama yine de sabırla arkadaş köşemde duruyorsunuz. Sevgi ve saygılar. Lütfen yazmaya devam

arinna said...

Sanırım internet ortamını değil de eski usul kağıdı kalemi tercih ediyorum :)Bu yüzden bloga yazılanlar bu kadar az.